Kahve Tarihi 1650 – 1700

1650 – 1660

1652 – İngiltere’nin ilk kahve dükkânı Cornhill, Londra’da açıldı. Türk mallarının ticaretini yapan Daniel Edwards, çalışanı olan Pasqua Rosee’ye kahvenin ithalatı ve dükkânın hazırlanmasında yardımcı olarak St. Michael Geçidi’ndeki bu dükkânı işletmesini sağladı.

İngiltere’deki kahve dükkânları “Peni Üniversiteleri” olarak bilinmeye başlandı, çünkü dükkânlarda bir kahve bir peniydi. Üstelik Oxford öğrencileri burada bir peni ile aldıkları kahve ile çok daha verimli çalışabiliyorlardı.

Birkaç yıl içerisinde ise Rosee’nin kahve dükkânlarında Oxford Kahve Kulübü oluşturuldu. Sör Robert Boyle’un da dâhil olduğu entelektüeller de bu dükkânları ziyaret ediyordu.

Daha sonralarda ise bu kulüp Asil Sosyete ismindeki bir bilimsel bir düşünce kulübüne dönüştü. Bugün ise The Grand Cafe ismindeki bu binadaki bu yer bir kokteyl barı olarak işletilmektedir.

1654 – Queen’s Lane Kahve Dükkânı Oxford’da açıldı. Bu dükkân bugün hala işletilmektedir.

1657 –  Thevenot Doğuya yaptığı geziden sonra Paris’e dönüşü sırasında yanında kahve de getirmişti ve aralarında Fransa Kralı XIV. Louis’in tercümanı olan de la Croix’nın da bulunduğu arkadaşlarına ikram etmişti. De la Croix bu içecekten daha sonra bu içecek hakkında bir rapor yazan Antonie Galland’a bahsetti. Bundan hemen sonra da kahve Paris’te popüler olmaya başladı.

1658 – Hollandalılar ve Hollanda Doğu Hindistan Şirketi Seylon(şu anki ismi Sri Lanka)’u Portekizlilerden alarak tarçın tekeli olmayı ve bunun yanında da küçük kahve tarlalarına sahip olmayı başarmıştı. Bir buçuk asır önce Portekizliler bu tarlaları araplardan almıştı.

1660 – 1670

1660 – Hollandalı tüccarlar 4 yıl sonra İngilizlerin eline geçerek ismi New York olarak değişen New Amsterdam yerleşkesine kahveyi getirdiler. Bu dönemlerde o bölgede özellikle kahvaltı içeceği olarak ünlendi. New York’daki kahve dükkânları, kahvenin dışında çay, şarap ve bira da satıyordu. İlk New York kahvecileri kiralık odalar ve yiyecek hizmeti de sunan bir çeşit tavernaydı.

1663 – İngiltere’deki bütün kahve dükkânları çalışmak için lisansa ihtiyaç duyuyorlardı.

1668 –  Edward Lloyd’un açtığı kahve dükkânı birçok tüccar tarafından uğrak bir yer haline geldi. Lloyd burada birçok patron ile bağlantılarını sağlamlaştırarak gemilerinin çizelgelerini ve kargolarını listeliyordu. Bu listeler daha sonraları ihtiyaç duyanlara sigorta sağlayan sigortacılar tarafından kullanıldı. Ayrıca tüccarlar da bu listelerle kargolarını kontrol ediyorlardı. Lloyd’un kahve dükkanı günümüzde hala varlığını sürdüren Lloyd of London isimli sigorta şirketine dönüştü.

1668 – Kahve, New York’da kahvaltı içeceği olarak popüler olmaya başladı.

1669 – IV. Mehmet’in Paris’teki elçisi olan Süleyman Ağa, Paris’e çok miktarda kahve çekirdeği ile birlikte gelir XIV. Louis’e kahveyi tanıtmıştır.

Süleyman ve heyeti Avrupalı ve Fransız misafirlerine kahve ikram etmiş ve kısa süre içinde bütün Paris bu egzotik içecek hakkında konuşmaya başlamıştır. 1969’un ortasından 1970’in ortalarına kadar kahve içmek Parislilerin geleneklerinin yerini almaya başlamıştır.

1670 – 1680

1671 – Fransa’nın ilk kahve dükkânı Marsilya’nın çarşı mahallesinde açıldı.

1672 – Paris’te ana amacı kahve satmak olan bir kahve dükkânı açıldı. Bu dükkân ilk kez St. Germain Fuarı’nda satış yapan Pascal ismindeki bir Ermeni tarafından açılmıştı.

1674 – Kahve karşıtı kadınlar tarafından imzalanan bir kampanyada şu ifadeler kullanıldı: “Yeni icat edilmiş, berbat, putperest bir içki olan kahvenin aşırı tüketimi, kocalarımızı bizden uzaklaştırdı ve çocuklarımızı sakat bıraktı, artık onlar, yaşlandıkları zaman iktidarsız olacaklar!”

Bu açıklama ayrıca “Kahve erkeklerin zamanlarını bu siyah, ağır, acı ve kokulu sulu karışımı ile çarçur etmelerine ve bu karışıma paralarını harcamalarına sebep olduğunu” da belirtiyordu.

1675 – İngiliz kahve dükkânları 3000’den fazla sayıya ulaştı ve bütün Avrupa’ya yayıldı. İngiliz kahve dükkânlarına kahve servisi yapmak dışında kadınların girmesi yasaktı. Almanya’da ise kadınlar kahve dükkânlarının müdavimi olmuşlardı.

1675, Aralık 23 – İngiltere Kralı II. Charles, kadınların Kahve Dükkânlarının Kapatılması İsteği isimli dilekçesine cevap olarak kahve dükkânlarını kapattı.

Dilekçe şunları söylemekteydi: “Krallık içindeki çok sayıdaki kahve dükkanları işsiz insanlar için muhteşem bir ortam yaratsa da kötü ve tehlikeli etkileri de vardır. Bu yüzden, birçok tüccar ve diğerleri buralarda, meşru işlerini ve ilişkilerine harcamaları gereken zamanlarını yanlış biçimde geçirmektedirler; üstelik böyle evlerde, çeşitli, yanlış, fena ve skandal raporlar ileri sürülüyor ve Majesteleri’nin hükümetini devirmek ve krallığın barış ve huzurunu bozma amaçları uğrunda bu yalan yanlış raporlar etrafa yayılıyor.    Majesteleri, söz konusu kahve evlerinin, önümüzdeki günlerde azaltılmasının ve baskılanmasının yerinde olduğunu düşünmektedir.”

8 Ocak 1676’da, dilekçe yüzünden kahve dükkânlarının kapatılmasından birkaç hafta sonra halk protestolarına karşı koyamayan Kral II. Charles kararını değiştirmiş ve kahve dükkânlarının çalışmasına izin vermeye karar vermiştir.

1677 – Bazıları bu yılın başında, Hamburg’da, ilk Avrupalı kahve dükkânının açıldığını söylerler.

1679 – Almanya’nın ilk kahve dükkânı Hamburg’da açıldı. Sahibi İngiliz bir tüccardı.

1680 – 1690

1683 – Avusturya’nın ilk kahve dükkânı Viyana Savaşı’nda Türklere karşı alınan zaferin ganimeti olarak kahve alındıktan sonra Viyana’da açılmıştır.

Bu kahve dükkânı 10 yıl boyunca İstanbul’da yaşamış ve akıcı şekilde Türkçe konuşan Ukrayna doğumlu Polonyalı subay Jerzy Franciszek Kulczycki tarafından açılmıştır.

1875’te 300,000 kişilik bir Türk ordusu Viyana’yı 2. Kez kuşattı ve Avusturya’nın Osmanlı İmparatorluğu’na teslim olması an meselesiydi.

Türklerin kuşatması sırasında Kulczycki kuşatılmış Viyanalı askerlere yardım önerdi. Kulczycki bir Türk üniforması ele geçirmiş, düşman hatlarının arkasına gizlice geçmeyi başarmış ve Viyanalı askerlerin ihtiyaç duyduğu stratejik bilgileri onlara sağlamıştır.

Kulczycki, 33,000 kişilik destek birliklerinin Viyana’ya gizlice girmelerine yardımcı oldu. Avusturyalılar ve Lorraine Prensi kuşatmayı yarmak için saldırıya geçti ve Türkleri püskürtmeyi başardı.

Geride kalanlarsa 5,000 deve, 10,000 öküz, altın ve 25,000 çadırın da içinde olduğu büyük bir ganimetti. Ganimetin belki de en önemli bölümü 500 çuval kahveydi. Kulczycki, yapmayı İstanbul’da öğrendiği kahveyi hemen tanıdı.

Kahveyi kendi ödülü olarak aldıktan sonra, Kulczycki’ye Avusturya vatandaşlığı ve “Mavi Şişe” olarak adlandırdığı kahve dükkânını açma izni verildi. Viyanalıların damak tadına uygun olması için Kulczycki, kahveyi filtreleyerek içine bir kaşık dolusu bal ve krema kattı.

Avusturya’nın “Mavi Şişe” kahve dükkânı kahveye bir miktar süt ekleyip filtreleyerek kahveyi yumuşatmayı popülerleştiren dükkân olarak tarihe geçti.

Viyana’daki kahvecilerde Kulczycki’nin kahramanlığını ve Viyana kahve dükkânlarına yaptığı öncülüğü anmak için koyulan fotoğraflarını görebilirsiniz. Kulczycki, Viyana’da kahve dükkânlarının azizi olarak bilinir.

1685 – Hollandalılar, Mocha(Bir Arap limanı)’dan gizlice kahve çekirdekleri alıp Seylon ve Hollanda Doğu Hindistan Şirketi’nin Java’daki kolonisine getirerek burada kahve yetiştirmeyi başarmış ve ticari amaçla kullanmaya başlamışlardır.

1685 – Dufour adındaki Fransız eczacı, “De l’usage du cafe, du the et du chocolate.” eserinin devamı niteliğindeki “Traitez nouveaux & curieux du cafe du the et du chocolate” isimli tezini yayınladı.

1686 – Cafe Procope Paris’in kalbinde, Quartier Latin’de, 13 rue de l’Ancienne Come’die’nin sol yanında, Floransa’dan gelen Sicilyalı Francesco Procopio de Coltelli tarafından açıldı.

1989’da yenilenen, Paris’in en eski kahve evi olan Cafe Procope, Dünya tarihinin en eski restoranı unvanını da elinde bulundurarak hala işletilmektedir.

Cafe Procope, ilk yıllarında Benjamin Franklin, Thoman Jefferson ve Voltaire(masası hala oradadır)’in de aralarında bulunduğu 18. Yüzyıl entelektüellerinin buluşma yeri olarak hizmet vermiştir. Diğer müdavimlerinden birisi de Napoleon Bonaparte isimli, bir zamanlar hesabı ödeyebilmek için şapkasını takas etmek zorunda kalmış bir teğmendir.

  1. yüzyılda ise kafenin müdavimleri arasında George Sand ve Alexander von Humboldt da bulunmuştur.

1689 – Kahve tarihi ile ilgilenen kişilerden bazıları, “Boston Şehrinin Tarihi ve Antikaları” isimli Samuel Gardner Drake’in kaleminden çıkma kitaptaki bir bölüme dayanarak, Amerika’daki ilk kahve evinin Boston’daki London Coffee House olduğunu söyler. Bu bölümde şu cümle geçer: “Benj. Harris, 1689’da London Coffee House’da kitap satardı.”

 

1690 – 1700

1692 – The Good Hous-Wife Made a Doctor kitabında yazar Thomas Tryon şunları yazdı: “Kahve, bir ayyaşın kendine gelmesi için ilaç, bir aptalın eğlencesi, Asya’nın üretimi olması sebebiyle övünülen bir şeydir.”

1634’ten 1703’e kadar hayatta kalan Tryon, kahve çekirdeklerinin Arabistan çöllerinde yetiştiğini duyduğunda mutluluktan mest olmuş, ancak Hampstead Heath ya da Banstead-Downs’ta da olmadığı sürece bir fıçısı için bir peni dahi para vermeyeceğini söylemiştir..

1696, Kasım 1 – John Hutchins, New York’daki Broadway yakınlarında, şimdiki adları ile Cedar Street ve Trinity Churchyard olan yerlerin arasında kalan bir araziyi satın aldı. Hutchins buraya bir bina inşa ederek King’s Arms olarak isimlendirdi. Bazı kişiler, bu konu hala bir muamma olsa da burasının Amerika’nın ilk kahve dükkânı olduğuna inanırlar.

1698 – Londra’daki Change Alley’de bulunan Jonathan’s Coffee House’da John Castaing’in borsa fiyatları ve ticari malların listesini düzenlemesi ile Londra’da bilinen ilk organize ticaret merkezi oluştu. Bu dükkânda kahve dışında ticari mallar alınıp satılmaya başlandı. İşte bu dükkan Londra Borsası’nın temellerini oluşturmuştu.

1699 – England’s Happiness Improved isimli makalede “Kısmen sarhoşken kahve içmek, beyinde şarap veya daha ağır içkilerin tüketimiyle oluşan uyuşukluğu yok eder; baş ağrısını azaltır, ağızdaki ekşi tadı engeller ve iştahı açar.” denmiştir.

1699 – Hollandalılar Java’daki Batavia’ya ve Amerika’daki Hollanda kolonisi olan Surinam’a kahve bitkileri getirerek geniş çapta kahve yetiştiriciliğine başladılar.

Bu bitkiler Mocha isimli Arap Limanından gizlice çıkarılmıştı. Bu zamana kadar Venediklilerin kahveyi yalnızca Arabistan’dan alabilmeleri sebebiyle, kahve ticaretini yönetenler Araplardı.

Hollandalılar tarafından ele geçirilen bitkiler ilk olarak Amsterdam’da, daha sonraları ise Doğu Hindistan kolonileri olan Java ve Sumatra’da yetiştirilmeye başlandı. Bu koloniler Amsterdam’a kahve sağlayarak, bu kenti Avrupa’nın kahve ticareti merkezi haline getirdi.

 

1600’lerin Sonu – Hollandalılar, Kerela yerlileri ile Portekizlilere karşı bir ittifak kurarak kahve bitkilerini Malabar, Hindistan’dan Hollanda’ya getirdiler. Bu ödüllü bitkiler önce seralarda, daha sonra ise Malabar’daki Hollanda kalelerinde yetiştirildiler.

 

Kahve Tarihi / Kahve’nin Keşfi
Kahve Tarihi 1600 ve Öncesi

Kahve Tarihi 1600 – 1650
Kahve Tarihi 1700 – 1750
Kahve Tarihi 1750 – 1800
Kahve Tarihi 1800 – 1850
Kahve Tarihi 1850 – 1900
Kahve Tarihi 1900 – 1950
Kahve Tarihi 1950 – Bugün

3 Eylül 2015

1 responses on "Kahve Tarihi 1650 - 1700"

Leave a Message

Copyright EK Media