Kahve Tarihi 1600 ve Öncesi

Yaklaşık M.S. 575 – Pers istilasının ardından Habeş Hükümdarı Caleb’in iktidarı son buldu ve kahve Yemen’de yetiştirilmeye başladı.

Yaklaşık M.S. 600 – Mekke ve Kahire’de, kavrulmamış kahve çekirdeklerinden yapılan açık bir kahveyi demlemek için ibrikler kullanılmaya başladı.

Yaklaşık M.S. 700 – Kahve Kızıl Deniz bölgesinde yetiştirilmeye başladı.

Yaklaşık M.S. 850 – Ünlü yazar Homer, uyku ihtiyacını gideren, siyah ve acımsı tada sahip bir içecekten bahsetti. Bu bilgiler aynı zamanda o döneme ait bazı Arap efsanelerinde de görülmektedir.

Yaklaşık 900 – Ünlü Arap doktor Rhazes, kahve hakkında yazan ilk kişi oldu – sağlık ansiklopedisinde kahveden “bunchum” olarak bahsetti.

Yaklaşık 1000 – Müslüman bir filozof ve hekim olan Avicenna Bukhara, kahvenin tıbbi özelliklerini açıkladı – o da kahveden bunchum olarak bahsetmişti.

Yaklaşık 1100 – İlk kahve bitkileri, Arap tüccarların kahveyi ana vatanlarına geri getirmelerinin ardından, Arap Yarımadası’nda işlendi. Araplar, yeşil kahve çekirdeklerini ezerek kaynar suyun içine koydular ve “qahwa” adını verdikleri bir içecek yaptılar. Sonraki süreçte içeceğin kalitesini ve etkisini arttırmak için çekirdekleri kavurmaya başladılar. “Qahva” kelimesi, “uykuyu engelleyen” anlamına gelmektedir.

Yaklaşık 1200 – Kahve, kahve çekirdeklerinin kurumuş kabuklarının ve çekirdeklerin açık ateş üzerinde, kireç ya da taştan yapılan tabaklar üstünde kavruldukları ilk yer olan Türkiye’ye getirildi. Çekirdekler eziliyor, kaynar suya katılıyor ve ardından kahve, telvesiyle birlikte içiliyordu.

1200’ler – İnsanlar kahve evlerinde bir araya gelir, fikirlerini paylaşırlardı – bu durum yerel yöneticiler tarafından kahve evlerinin birer tehdit olarak görülmesine neden oldu ve bu yerler yasaklamalarla karşı karşıya kaldılar. Buna rağmen kahve evleri popülerliklerini arttırdılar ve köylerde yaygın bir hale geldiler. Evde kahve tüketimi de yaygınlaştı.

Yaklaşık 1350 – Kahve; Türkiye, İran ve Mısır’da çömlek ibriklerde servis edilmeye başladı – bu durum, kahve demliklerinin görüldüğü ilk zaman olarak anılır.

1300’ler – Araplar daha önceden kahve için Etiyopya’ya bağımlılarken, bu yüzyılda tohumlar kaçak olarak Etiyopya’dan getirildi ve bugün Yemen olarak bilinen bölgeye ekildiler. Bitki tohumları, başkalarının kahve işlemesinin önüne geçmek için kısırlaştırıldılar.

Yaklaşık 1400-1475 – Kahve ağacının işlenmesi Yemen’de yaygınlaştı ve kahve ağacı bir hayli fazla miktarda ekildi.

Yaklaşık 1438 – Daha sonradan kahve çekirdeklerini öğütmek için de kullanılacak olan bir baharat öğütücüsü icat edildi.

Yaklaşık 1450 – 15. yüzyılın ortalarından, kahve tüketimine dair ilk güvenilir kanıtlar geldi – mekan ise Yemen’deki Sufi manastırlarıydı.

[Kahvenin Etiyopya’dan Mısır ve ilk defa kavurulduğu Yemen’e yayıldığı ve 16. yüzyılda da aralarında Türkiye, İran ve Kuzey Afrika’nın da bulunduğu Ortadoğu bölgesine yayıldığı düşünülüyor. Sonradan, Müslüman bölgelerden İtalya’ya ve oradan da hızla tüm Avrupa’ya yayıldı. Daha sonra ise Hollandalılar tarafından Doğu Hint Adaları’na ve Amerika’ya yayıldı.]

1450 – İran ve Türkiye’de kahve çekirdeklerini bir mangal üzerinde kavurmak için, yuvarlak metal ya da topraktan yapılmış tabaklar kullanıldı. Bu tabakların çapı yaklaşık 13 santimetre kadardı ve çok küçük delikleri vardı, şekilleri de biraz çukurdu. Bu mangalların bazıları ayaklar üzerine oturtulmuştu ve süslemeleri vardı.

1453 – Osmanlı Türkleri, büyüyen güç merkezi İstanbul’a kahveyi getirdiler. İçecek genellikle kakule, karanfil, anason ve tarçın gibi baharatlar katılarak hazırlanıyordu.

1454 – Şeyh Cemaleddin adlındaki bir Aden Müftüsü, kahveyle ilk tanışacağı yer olan Habeşistan’a seyahat etti ve sonuç olarak kahvenin güney Arap Yarımadası’nda, Yemen de dahil olmak üzere, tüketimine onay verdi. Kahve kısa süre içinde Mekke’ye yayıldı ve Kaveh Kanes olarak adlandırılan, şarkılar söylenen ve dini toplantılar yapılan, hikayeler anlatılan yerler olan kahve evleri kuruldu.

1475 – Osmanlı Türkleri tarafından İstanbul’da dünyanın ilk kahve dükkanı açıldı ve mekana Kiva Han adı verildi.

1475 – Türk Kanunları, kadına, erkeği eğer günlük bir kahve kotasını karşılayamazsa onu boşama hakkı verdi.

1475-1500 – Kahve kullanımı Arabistan’da Mekke ve Medine’ye yayıldı. Kahvenin seküler kullanımı, kısmen de olsa Kuran’ın şarabı yasaklaması sebebiyle daha yaygın bir hale geldi. Bazı din adamları da kahvenin Kuran’la uyuşmadığını iddia ettiler.

1500 – İskenderiye ve İzmir limanlarında tüccarlar tarafından kahve satılmaya başladı.

1500 – Kahve çekirdeklerini kavurmak ve kahve içeceğini demlemek bu tarihlerde yaygın bir hal aldı. Mezopotamya ve Bağdat’ta kahvenin kavrulması işleminde sığ, kısa ayakları olan, uzun tutacaklı, demir bir maşrapa kullanıldı. Arabistan’da kahve evleri açılmaya devam etti.

1511 – Mekke’nin lekeli valisi Khair Bey, düşmanlarına, kendisine karşı isyan çıkarma cesaretini sağlayacağı korkusuyla kahveyi yasaklama girişiminde bulundu.

Dahası aynı Vali, insanların kahve içtikleri ve kahve evlerinde geçirdikleri zamanları camide dua ederek geçirmeleri gerektiğini ilan etti.

İstanbul’da satıcılar tarafından, Kahire Sultanı söz konusu Vali için idam emri verene ve kahveyi kutsal kabul edene kadar 1 hafta süresince kepenkler kapatıldı.

1524 – Osmanlı Sultanı 1. Selim, Mekke Dini Mahkemeleri’ndeki Ortodoks imamlar tarafından getirilen kahve yasağını kaldırdı. Bunu, Büyük Müftü Mehmet Ebussuud el-Imadi tarafından verilen ve kahve tüketimine izin veren bir fetva izledi.

1524 – Mekke Kadısı tarafından halka açık olan kahve evleri kapatıldı ve kahve tüketimi yalnızca evlerde serbest kılındı. Kadı’nın ardından gelen varisi tarafındansa kahve evlerine belge verildi ve bu mekanlar yeniden açıldılar.

1530 – Kahve, Şam’a geldi.

1532 – Mısır’ın Kahire vilayetinde kahve evleri yasaklandılar – bu durum, kahve çekirdeği evleri ve kahve dükkanlarının yağmalanmalarıyla sonuçlandı.

1534 – Dini fanatizm neticesinde kalabalık bir güruh Kahire’deki kahve evlerine saldırdı ve birçok kahve evi yıkıldı. Bu lezzetli içeceğin içilmeye uygun olup olmadığına göre iki tarafa bölünen şehirde konuya son noktayı baş hakim koydu. Yerel doktorlara danıştıktan ve kendisi de kahvenin tadına baktıktan sonra hakim, kahve tüketimine izin verilmesine karar verdi.

1540lar – Kahve kavurma işlemi Türkiye’de yaygın hale geldi.

1542 – Büyük Sultan Süleyman tarafından, haremindeki kadınlardan birinin ısrarları sonucunda kahveye yasak getirilmesine rağmen, İstanbul’daki kahve dükkanlarının sayısı, Osmanlı İmparatorluğu genelinde kahvenin varlığındaki büyümeye paralel olarak artmaya devam etti.

1554 – Halepli Hekem ve Habeşistanlı Shemsi tarafından İstanbul’un ilk kahve evleri açıldı.

1570 – İstanbul Müftüsü, sayıları gittikçe artan kahve evlerinden şikayetçi olan dindar mutaassıpların ısrarlı isteklerinin sonucunda, Kuran’ın şarabı yasaklamış olması gibi dini gerekçelere dayanarak, kahvenin yasaklandığını ilan etti. Halk ise bu hükmün katı bir şekilde uygulandığını gözlemlemedi, kahve evlerde ve bazı dükkanlarda gizlice tüketilmeye devam etti.

1573 – Avrupa’da kahvenin ilk defa geçtiği yazılı kaynak, Alman hekim Leonhard Rauwolf tarafından yazılan Rauwolf’s Travels adlı kitaptır. Rauwolf, kahvenin Osmanlı’nın Halep kentindeki varlığından bahseder. Bunun ardından, Avrupalı diğer sayısız gezgin de bu ilginç içecekle ilgili haberler ve bilgiler getirecektir.

“Chaube adını verdikleri çok güzel bir içecek var; neredeyse mürekkep kadar siyah ve hastalıklara karşı iyi etkilere sahip, özellikle de mide rahatsızlıklarına. Bu içeceği, sabahları herkese açık yerlerde, herhangi bir korku ya da endişe duymaksızın, kil ya da porselen bardaklarda, mümkün olduğunca sıcakken yudum yudum içiyorlar.”

Leonhard Rauwolf

1580 – İtalyan botanikçi ve hekim Alpinus (Propero Alpini) tarafından kahveye dair bilgiler ve haberler İtalya’ya getirildi.

1582 – Kahve evlerinin ve kahve tüketiminin verileri, Venedik Cumhuriyeti’nin Osmanlı İmparatorluğu büyükelçisi olarak hizmet eden Venedik Yüksek Hakimi G. Francesco Morosini tarafından kayıt altına alındı. Sonradan, İstanbul’da bir sulh hakimi olarak, Venedik Senatosu’na, Türklerin bu “siyah su”dan ne kadar çok keyif aldıklarını anlattı ve konudan “Cavee adındaki çekirdeğin demlenmesi” olarak bahsetti.

1583 – Leonhard Rauwolf tarafından hazırlanan bir rapor, kahvenin 16. yüzyılda Hollandalı Doğu Hindistan Şirketi ve İngiliz Doğu Hindistan Şirketi tarafından nasıl piyasaya sürüldüğünü açıkladı.

1587 – 1587’de yazılan ve şu an “Arabe, 4590” olarak kataloglanan bir Arap el yazması, kahvenin kökenine dair en eski özgün rapor olarak kabul edilmektedir. Yazma, Şeyh Abd-al-Kadir tarafından yazılmıştır ve başlığı “Umdat al safwa fi hill al-qahwa”dır. Yazma, kahveyi kullanan ilk kişinin, 1454 yılında Aden Müftüsü Şeyh Jamal-al-Din al Dhabhani olduğunu iddia eder.

Ayrıca yazma, kahvenin Yemen’den Medine ve Mekke’ye, ardından da Şam, Kahire, İstanbul ve Bağdat gibi büyük şehirlere nasıl ulaştığını da tartışmaktadır. Bugün söz konusu yazma Paris’teki Milli Kütüphane’de saklanmaktadır. Yazılarında Şeyh Abd-al-Kadir şu ifadeyi kullanır: “Hiç kimse, kahvenin köpüklü güzelliğinin tadına bakmaan gerçeği anlayamaz.”

1592 – İtalya’nın kuzeyinden Padovalı ünlü bir hekim ve botanikçi olan Prospero Alpini, Viyana’da “Mısır’ın Bitkileri” adında Latince bir kitap yayınladı. Kitap, “caova” olarak anılan kahve içeceğinin ve “bon” olarak anılan kahve ağacının ne olduklarının yazılı ilk açıklamalarını içerir. Alpini, kahve hakkında aynı zamanda “De Planctis Aegyptii et de Medicina Aegiptiorum.” adlı yayında da yazılar yazmıştır.

1596 – Botanikçi l’Ecluse’a, Belli adlı bir kişi tarafından, Mısırlıların “cave” adını verdikleri bir içeceği hazırlamak için kullandıkları tohumlar gönderildi.

1598 – Paludanus tarafından yazılan Linschoten’s Travels adlı kitaptaki bir not, kahveyle ilgili İngilizce ilk kaynak olarak kabul edildi. Kitap, Flemenkçe’den tercüme ettirildikten sonra Londra’da basıldı.

Flemenkçe’deki “koffie” kelimesi, Türkçe’deki kahveden ve Arapça’daki “qahwa”dan gelmektedir ve “çekirdeğin şarabı” anlamına gelen “qahwat al-bun” tanımının bir kısaltmasıdır. Söz konusu kelime, Etiyopya’daki Kaffa Krallığı’ndan da çıkmış olabilir.

1599 – Doğu ülkelerine kahve tüketimi hakkında bilgileri getiren ilk İngiliz, Halep’ten Venedik’e yelken açan Sör Anthony Sherley olmuştu.

Kahve Tarihi / Kahve’nin Keşfi
Kahve Tarihi 1600 – 1650
Kahve Tarihi 1650 – 1700
Kahve Tarihi 1700 – 1750
Kahve Tarihi 1750 – 1800
Kahve Tarihi 1800 – 1850
Kahve Tarihi 1850 – 1900
Kahve Tarihi 1900 – 1950
Kahve Tarihi 1950 – Bugün

3 Eylül 2015

0 responses on "Kahve Tarihi 1600 ve Öncesi"

Leave a Message

Copyright EK Media